
Yüksek Mahkeme, Perşembe günü Trump yönetiminin, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık politikalarına karşı yürütülen federal kampanya çerçevesinde Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) burslarındaki geniş kesintilere izin verdi.
Ancak, kararı karışık bir şekilde değerlendiren mahkeme, yönetimin bu politikayı tanıtan kılavuz belgesinin iptaline dair alt mahkeme hakimlerinin kararının bir kısmını korudu. Bu durum, söz konusu politikanın ileride uygulanıp uygulanamayacağı konusunda soru işaretleri yarattı.
Mahkeme, 5-4 oyla, Massachusetts merkezli bir federal hakimin kararını askıya alma talebini kısmen kabul etti.
Mahkeme, gerekçesini tam olarak açıklamadı, ancak çoğunluk, kesintilere itiraz eden grupların ayrı davalar açmaları gerektiğini belirtti ve bunu Federal İhtiyaçlar Mahkemesi’nde yapmaları gerektiğini vurguladı.
Karara varan hakimler arasında, muhafazakar yargıç Amy Coney Barrett belirleyici oyunu kullandı. Dört muhafazakar yargıç, Trump yönetiminin başvurusunu tamamen kabul etmeyi önerirken, diğer dört yargıç, muhafazakar Baş Yargıç John Roberts ve üç liberali bu talebi tamamen reddetti.
Barrett, bir katılma görüşünde, “Bugünün emri, Bölge Mahkemesi’nin burs iptalleriyle ilgili itirazları dinleme yetkisi olmadığına işaret ediyor; bu itirazlar Federal İhtiyaçlar Mahkemesi’nde yapılmalıdır,” dedi. Ancak, “Hükümetin, kılavuz belgelerinin iptaline dair kararlarda bir gecikme talep etme hakkı yoktur,” diye ekledi.
NIH, sağlık ve insani hizmetler bakanlığına bağlı bir dizi ajansı içeren bir kuruluştur ve üniversiteler, hastaneler ve diğer kurumlarda tıbbi araştırmaları finanse etmek için Kongre’den milyarlarca dolar almaktadır.
Başkan Donald Trump, Ocak ayında göreve başladığında, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikalarını sona erdireceğine söz vererek, bu politikaların eşitliği sağlamaktansa, esasen beyaz insanlara karşı bir ayrımcılık biçimi olduğunu savundu. Ayrıca, transseksüel haklarını tanıyan politikalara da saldırıda bulundu ve cinsiyet geçiş bakımına erişimi hedef aldı.
NIH, bu bağlamda bursları gözden geçirerek, 1,700’den fazla bursun Trump’ın talimatlarıyla tutarlı olmadığını belirleyip iptal etti; bu burslar arasında HIV önleme ve gençlerin cinsiyet kimliği üzerine yapılan çalışmalar da bulunuyordu.
Bu karar, Massachusetts’in öncülük ettiği 16 eyalet ve Amerikan Halk Sağlığı Derneği gibi kuruluşlar tarafından itiraz edildi.
Bir duruşmanın ardından, Massachusetts’teki ABD Bölge Yargıcı William Young, hükümetin politikayı uygularken doğru yasal süreçleri izlemediğine karar vererek, İdari Prosedür Yasası’nı ihlal ettiğini belirtti.
Young, Trump’ın gündemini uygulamak için acele ettiğini ve bunun sonucunda hem yasaları hem de diğer şeyleri ihlal ettiğini ifade etti. DEI’nin “tanımsız bir düşman” olduğunu da vurguladı ve hükümet avukatlarının bunun ne anlama geldiğini tam olarak açıklayamadıklarını kaydetti.
Young, kararını askıya alma talebini reddettiği gibi, Boston merkezli 1. ABD Temyiz Mahkemesi de bursları koruyarak aynı şekilde hareket etti.
Trump yönetimi adına Yüksek Mahkeme’ye müdahele edilmesi çağrısında bulunan Genel Avukat D. John Sauer, bu davanın Massachusetts’te başka bir hakimin Trump yönetiminin DEI karşıtı burs sonlandırma planlarını engellediği bir davaya benzediğini savundu.
Yüksek Mahkeme, Nisan ayında, bu kararı 5-4 oyla engellemişti.
Sauer, “Bu başvuru, bu mahkemenin müdahale etmesi ve yanlış davranan bölge mahkemelerinin bu mahkemenin kararlarını görmezden gelmesini durdurması için son derece açık bir örnek sunmaktadır,” dedi.
Eyaletlerin avukatları, Sauer’in anlatımına karşı çıkarak, Young’ın kararının hükümetin yasayı ihlal ettiği durumlarda mahkemenin müdahale etmesinin “olağan bir örneği” olduğunu belirtti.
Perşembe günü, yargıçlar, Nisan kararının en son davada nasıl bir sonuç doğurduğu konusunda farklı görüşler bildirdi.
Kısa bir görüşte, daha önceki davada karşı oy kullanan Roberts, bu durumun farklı olduğunu ve Young’ın bulgularının “bölge mahkemesinin yetki alanı içinde” olduğunu ifade etti.
Bununla birlikte, muhafazakar yargıç Neil Gorsuch, Young’ı Nisan kararına uymamakla eleştirdi. “Alt mahkeme yargıçları bazen bu mahkemenin kararlarıyla anlaşamayabilir, ancak asla onlara karşı gelme özgürlüğüne sahip değildirler,” dedi.
Trump yönetimi, geniş yürütme yetkisini mahkemede savunmak için Yüksek Mahkeme’ye sıkça başvuruyor ve çoğu davada galip geliyor. Trump ve müttefikleri, kendilerine karşı karar veren hakimleri de sert bir şekilde eleştiriyor.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.