İki lisansüstü öğrenci, 26 Aralık 2023 tarihinde Çin’in Shandong eyaletindeki Zaozhuang şehrinde bulunan Xiwangzhuang kasabasında bir laboratuvarı araştırıyor.
Nurphoto | Getty Images
PEKİN — ABD-Çin rekabetinin yapay zeka üzerine yoğunlaşmasına rağmen, yeni araştırmalar, Çin’in biyoteknoloji alanındaki hızlı yükselişini özellikle ilaç ve tarım geliştirme alanlarında gözler önüne seriyor.
Harvard Belfer Merkezi’nin Perşembe günü yayınladığı bir rapora göre, “Çin, biyoteknolojide ABD’yi geçmek için en acil fırsata sahip”. Bu rapor, yapay zeka, biyoteknoloji, yarı iletkenler, uzay ve kuantum teknolojilerini kapsayan bir “Kritik ve Gelişen Teknolojiler Endeksi”ni içeriyor.
ABD, bu beş sektörde hâlâ lider konumda olsa da, biyoteknolojideki dar ABD-Çin farkı, gelecekteki gelişmelerin küresel güç dengesini hızla değiştirebileceğine işaret ediyor.
Bu değerlendirme, Washington’daki endişeleri yansıtıyor. Aslında, ABD Ulusal Güvenlik Komisyonu, iki yıllık araştırmalara dayanarak daha acil bir tonla Nisan raporu yayınladı.
Raporda, “Biyoteknolojide bir ChatGPT anı olacak ve eğer Çin oraya önce ulaşırsa, ne kadar hızlı koşarsak koşalım, asla yetişemeyeceğiz” ifadeleri yer alıyor. Bu ifade, ABD merkezli OpenAI tarafından yayımlanan dönüştürücü chatbot’a atıfta bulunuyor.
Komisyon, “Harekete geçmek için zamanımız daralıyor. İki yönlü bir stratejiye ihtiyacımız var: Amerika’yı daha hızlı yenilik yapmaya teşvik etmek ve Çin’i yavaşlatmak” dedi. Ayrıca, ABD hükümetinin önümüzdeki beş yıl içinde yerel biyoteknoloji sektörünü desteklemek için en az 15 milyar dolar harcamasını öneriyor.
Son birkaç ayda ABD ve Avrupa’nın büyük ilaç şirketleri, onay alması halinde kanseri tedavi edebilecek Çin geliştirmesi ilaçları satın almak için milyarlarca dolar harcadı. Mart ayında, İngiliz ilaç devi AstraZeneca, Pekin’de bir araştırma ve geliştirme merkezi için 2.5 milyar dolar yatırım yapacağını duyurdu.
Harvard Belfer Merkezi, Çin’in biyoteknoloji gücünün, ilaç üretimi ve imalatındaki dominansından kaynaklandığını belirtiyor. Ayrıca, ABD’den daha fazla insan yeteneğine sahip olduğunu da vurguluyor.
Cynthia Y. Tong, Harvard raporunun yazarlarından biri, CNBC’ye verdiği bir röportajda, “Çin’in daha esnek bir düzenleyici rejimi var ve hızlı hareket etme yeteneğine sahip” dedi. ABD’nin genellikle daha uzun bir onay sürecine sahip olduğunu ve araştırma ve geliştirme döneminin daha uzun sürdüğünü de ekledi.
Çin biyoteknoloji sektörünü geliştirirken, ABD’nin Cambridge ve Boston biyoteknoloji merkezlerinden gelen raporlar, işten çıkarmalar ve boş laboratuvarlar hakkında bilgi veriyor.
Büyük Bir Strateji
Çin, uzun süredir çok yıllı planlar ve devlet politikaları ile önemli teknolojilerin geliştirilmesini teşvik ediyor. Biyoteknoloji de bu süreçten nasibini almış durumda. 2007 yılında bu alana yüksek düzeyde destek sağlandı.
ABD hükümetinin şu anda uyumlu ve kasıtlı bir biyoteknoloji stratejisi olmadığını belirten ABD güvenlik komisyonu, Çin’in dikkatli bir şekilde koordine edilen devlet destekli girişimleri sayesinde ilerleme kaydettiğini vurguluyor.
Çin’in nadir topraklar üzerindeki kısıtlamalarının otomobil üreticilerini etkilemeye başlayacağı gibi, biyoteknolojideki Çin hakimiyeti de ABD ve diğer ülkeler üzerinde Beijing için başka bir etki aracı haline gelebilir.
Harvard Belfer Merkezi’nde savunma, gelişen teknoloji ve strateji programı direktörü olan Eric Rosenbach, “ABD ve Çin arasında herhangi bir işbirliğinin olma olasılığı çok düşük, özellikle biyoteknoloji ve yapay zeka alanında” dedi. Rosenbach, 2015-2017 yılları arasında ABD Savunma Bakanlığı’nda şef olarak görev yaptı.
ABD’nin Çin üzerindeki baskısının artmasını bekliyor.
Bu durumun işletmeler açısından ne anlama geleceği henüz belirsiz. Ancak bazıları, biyoteknoloji gelişiminin doğası gereği küresel olduğunu belirtiyor.
AI kullanarak ilaç keşif maliyetlerini düşüren bir girişim olan Insilico Medicine’in kurucusu ve CEO’su Alex Zhavoronkov, şirketin Çin, Kuzey Amerika ve Orta Doğu’ya yayılmış bir global ekibe sahip olduğunu ifade etti. Şirket, Nature Medicine’de yayınladığı bir makalede, AI-tasarlanan bir ilacın klinik testlerinde başarılı olduğunu duyurdu.
Insilico’nun AI çalışmaları genellikle Kanada ve Abu Dabi’de gerçekleşiyor, ancak kimyasal testler ve deneyler Çin’de yapılıyor. Klinik geliştirme başkanının ise Boston’da bulunduğu belirtildi. Regülatörlerle olan görüşmeler ışığında bir ticarileşme zaman çizelgesi hakkında yorum yapmadı.
Diğer veriler, Çin’in yıllık klinik deneylerde ABD’yi geçtiğini, önemli patent büyümesi yaşadığını ve dünyadaki en fazla yaşam bilimleri inşaat faaliyetlerine sahip olduğunu gösteriyor.
Çin merkezli Capital O girişim ortaklarından Yang Fan, gelecekteki en iyi biyoteknoloji şirketlerinin farklı ülkelerin düzenlemelerini aşarak ve küresel kaynakları kullanarak, farklı pazarların gereksinimlerinin ve girişim maliyetinin avantajlarından yararlanacaklarını öngörüyor.
“Çin pazarı, yapay zeka veya biyoteknoloji gibi herhangi bir şeyin ticarileşebileceği büyük bir süpermarket gibi” diyor Fan ve yeni girişimlerin öne çıkabilmek için “gerçekten iyi” olmaları gerektiğini vurguluyor. Yapay zeka, yenilik maliyetlerini düşürdükçe, Fan, biyoteknolojide “gerçek bir DeepSeek anının muhtemelen beş yıl içinde gerçekleşeceğini” öngörüyor.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.