
Geçtiğimiz hafta sonu Chicago’da gerçekleştirilen Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) yıllık toplantısında, 5,000‘den fazla araştırma özeti sunuldu. İlaç şirketleri, biyoteknoloji firmaları, araştırmacılar ve onkologlar tarafından paylaşılan bu veriler, mevcut ilaçlar, deneysel tedaviler, yapay zeka araçları ve hasta bakımını iyileştirme fikirlerini kapsıyordu.
AstraZeneca’nın Başarısı
AstraZeneca, Japon ilaç üreticisi Daiichi Sankyo ile birlikte geliştirdiği Enhertu adlı tedavi ile büyük bir başarı elde etti. Bu ilaç, HER2-pozitif metastatik meme kanseri hastalarında, ilk tedavi olarak kullanıldığında hastalığın ilerlemesini bir yıldan fazla süreyle durdurdu. Bu sonuçlar, ilacın kullanım alanını genişletebilir ve on yıl içinde ilk kez hastalığın tedavi şeklini değiştirebilir.
Enhertu, standart bir ilaç olan pertuzumab ile birlikte kullanıldığında, hastalar 41 ay boyunca hastalıklarının yayılmasını önledi. Buna karşılık, standart üç ilaç tedavisi alan hastalar yalnızca 27 ay dayanabildi.
AstraZeneca onkoloji işinden sorumlu başkan yardımcısı David Fredrickson, bu tür kanser tedavisi gören hastaların üçte birinin sağlık durumlarının kötüleşmesi veya yaşamlarını kaybetmesi nedeniyle ikinci bir tedavi alamadığını belirtti. Ancak, Enhertu kombinasyonunun bu hastaların üçte birine daha uzun bir hastalıksız yaşam süresi sunabileceğini vurguladı.
Pfizer’ın Kolorektal Kanser Üzerindeki Etkisi
Pfizer, Braftovi adlı ilacıyla kolorektal kanser hastalarının yaşam süresini iki katına çıkardı. Bu ilaç, standart bir tedaviyle karşılaştırıldığında, hastaların yaşam sürelerini artırdı. Pfizer, elde edilen verileri Gıda ve İlaç İdaresi’ne (FDA) sunarak Braftovi’nin onayını artırmak için başvuruda bulundu.
Üçlü tedavi kombinasyonu, standart bir kemoterapi, cetuximab adlı bir antikor ilacı ve Braftovi’yi içeriyordu. Bu kombinasyon, ölümleri %51 oranında düşürdü ve kanserin ilerleme riskini %47 oranında azalttı.
Pfizer’ın Baş Bilimsel Sorumlusu Chris Boshoff, kolorektal kanser hastalarının %10 ila %15’inin BRAF V600E mutasyonuna sahip olduğunu ve bu hastaların hayatta kalma oranlarının özellikle kötü olduğunu belirtti.
Gilead ve Merck’in Başarısı
Gilead ve Merck, Trodelvy ilacını Keytruda ile birleştirerek, agresif bir meme kanseri türünün kötüleşme riskini %35 oranında azalttı. Bu kombinasyon, ilk tedavi olarak kullanıldığında geç aşama denemelerinde olumlu sonuçlar verdi.
Gilead, bu yeni bulguların Trodelvy’nin satışlarını artırabileceğini düşünüyor. Çalışma, PD-L1 proteinini ifade eden ileri düzey üçlü negatif meme kanseri hastalarını kapsıyordu.
Dr. Jane Lowe Meisel, bu kombinasyonun önümüzdeki dönemde standart bir tedavi olarak kabul edilebileceğini vurguladı.
Merck ve Daiichi Sankyo’nun Hayal Kırıklığı
Merck ve Daiichi Sankyo, akciğer kanseri için geliştirdikleri deneysel tedavinin başvurusunu geri çekti. Bu tedavi, geç aşama denemelerinde hastaların yaşam sürelerini uzatmayı başaramadı. Ancak, bu ilaç daha önceki çalışmalarda tümör ilerlemesini durdurmayı başarmıştı.
Merck’in onkoloji küresel klinik geliştirme başkanı Marjorie Greene, bu durumun hayal kırıklığı yarattığını, ancak şirketin öğrenmeye devam ettiğini söyledi.
Amgen’den Olumlu Sonuçlar
Amgen, Imdelltra isimli ilacı ile küçük hücreli akciğer kanseri hastalarının ölüm riskini %40 oranında azalttı. Bu ilaç, standart kemoterapiden daha etkili sonuçlar verdi ve ortalama yaşam süresini beş aydan fazla uzattı.
Sonuç
Bu gelişmeler, kanser tedavisinde umut verici bir dönemi işaret ediyor. İlaç şirketlerinin araştırmaları, daha etkili tedavi yöntemlerinin kapısını aralarken, hastalar için de yeni umutlar doğuruyor.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.